'Yerelde yüzde 50 ortaklık kuran yatırımcının teşviki bir derece artırılabilir'

Yeni kurulacak hükümetin ekonomide önceliğinin üretim ve vergi reformu olması gerektiğini kaydeden AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Nebati, yatırımcının yerelde ortaklık kurmasını teşvik edecek yeni bir düzenlemeye gidilmesi gerektiğini belirtti.


AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şanlıurfa Milletvekili Nurettin Nebati, bir ile gelen yatırımcının yerelde ortaklık kurmasını teşvik edecek yeni bir düzenlemeye gidilmesi gerektiğini belirterek, " Şanlıurfa’da 6. Bölge teşviklerinden yararlanıyorsun. Eğer burada yüzde 50’sini yerel ortaktan seçersen seni 7. teşvik bölgesine koyarım şeklinde bir düzenleme olabilir. Ortaklık payını yüzde 50 olarak yaparsan teşvikini bir derece daha artırım diye bilirsin. Mesela 3. bölgedeyse 4. bölge teşviki, 4’de ise 5. bölge, 5. bölgede ise 6. bölgeye geçebilir” dedi. 

AK Parti Genel Başkanı Nebati, yeni kurulacak hükümetin ekonomide önceliğinin üretim ve vergi reformu olması gerektiğini kaydetti. Nebati, Ankara Temsilcimiz Ferit Parlak ile arkadaşımız Canan Sakarya’nın sorularını yanıtladı. 

►Yeni kurulacak hükümetin ekonomide önceliği ne olmalı? 

AK Parti iktidara geldiğinde Türkiye’de kriz vardı. 13.5 yıllık sürede AK Parti gerek yasal değişiklikler gerekse dirayetli duruşu ile ekonomiyi sağlam temellere oturttu. Bunun karşılığını da aldı. 2008-2009 dünya krizini atlatmayı becerdi, Türkiye’yi orta düşük gelir seviyesinden orta yüksek gelir seviyesine taşıdı. Yüksek büyüme oranları, refah düzeyinin artırılmasıyla çok ciddi bir farklılığı ortaya koydu. Fakat, 2011 yılından sonra orta yüksek gelirde belli bir yerde patinaj yapmaya başladı. Bunun aşılabilmesi için Türkiye’nin artık yeni reformlara, yüksek teknolojiye dayalı yeni teşvik sistemlerine ve iş dünyasını yeni baştan ihya edecek tedbirlere ihtiyacı var. ‘Yeni Türkiye’ söylemine uygun bir şekilde yeni bir başlangıç yapması lazım. Bu başlangıcı yapabilmesi için de güçlü bir hükümete ihtiyacı var. 2002’de AK Parti iktidara geldiği zaman, dağınık bir yapı üzerine gelmişti ama şimdi temeli sağlam. Yeni gelecek olan koalisyon hükümetinin de mutlaka bu güçlü yapıyı iyi değerlendirmesi ve reformist bir anlayışa döndürmesi lazım ki karşılaşılacak problemlerin üzerinden gelinebilsin. Dünya’daki gelişmeler de dikkate alındığında, Türkiye kesinlikle güçlü bir iktidara ihtiyacı olduğu bir dönemi yaşıyor. 

►Başbakan tarafından açıklanan çok sayıda reform paketi oldu, bunlar hangi aşamada?

Çok hızlı ve çok sayıda reform açıkladık. 25 başlıkta bin 300 maddeyi aşan reform paketleri açıklandı. Bunların şu anda geri dönüşümlerini, kimin neden faydalandığını görmüyoruz. Seçim kampanyasından kaynaklanan bir geriye düşüş var. Buradaki avantajımız, Sayın Başbakanın bakanlarla açıkladığı bu reform paketlerine ‘çentik atacağız’ demiş olması. Bunu 3’er aylık periyotlarla takip edersek hangisinde gelişme olmuş hangisinde olmamış bunu görme şansını yakalamış oluruz. 

►İş dünyasını yakından bilen birisiniz, ilk atılması gereken adım nedir? 

Bir kere üretimi teşvik eden, üretimin artırılmasına yönelik adımlar atılabilir. Aynı zamanda verginin de mümkün olduğunca tabana yayılması ve düşürülmesi anlamında bir adım olmalı

►Yunanistan’da yaşanan krizden Türkiye’nin alacağı bir ders var mı? 

Elbette var. Bir kere üretimin mutlaka olması lazım. Yatırım, tasarruf, harcama oranına dikkat etmeliyiz. Yunanistan üretmeden tüketti ve ekonomisini AB’den gelecek yardımlara dayadı. Bu yardımlarla da yatırım gerçekleştirmedi. Yolsuzluk, rüşvet ve kadrolaşma artık normalleşmişti. Kamu harcamaları aşırı artırıldı. Yunanistan AB’nin sevdiği ve desteklediği bir ülke, çevresinde savaşan ülkeler yok buna rağmen krize girdi. Biz ekonomik ve siyasal açıdan kendi ayakları üzerinde durmaya güçlü tedbirler almaya, güçlü bir hükümet ve ekonomi kurmaya mecburuz. 

►2015 Ocak-Mayıs döneminde düzenlenen çek sayısı geçen yıla göre azılmasına rağmen karşılıksız çek tutarı yüzde 48.5 arttı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Bu karşılıksız çeke uygulanan hapis cezasının kaldırılarak, ekonomik suça ekonomik ceza ilkesinin hayata geçirilmesi ile ilgili bir gelişme oldu. Nitekim hapis cezasının kaldırılmasının ardından karşılıksız çek tutarı yüzde 81.6 arttı. Karekodlu çek sistemi ise ortaya çıkan bu boşluğu onarmaya yönelik bir hamle olarak öngörüldü. 2014’ün ilk beş ayıyla karşılaştırdığımızda 2015’in aynı döneminde düzenlenen çek sayısının azalmakla birlikte karşılıksız çek oranının yüzde 11.7 arttığını görüyoruz. Ancak bu dönemde karşılıksız çek tutarı yüzde 48.5’lik artış gösterdi. Karekodlu sistemle birlikte kimden çek aldığınızı ve onun ödeme geçmişini görebiliyorsunuz artık, böylelikle çekle ödeme yeniden güvenli bir alışveriş aracı haline gelecek ve itibar kaybetmeyecek. Uzmanlar karekodlu çek sisteminin ticari hayat üzerindeki olumlu etkisi noktasında hemfikir. Sistemin uygulanışının etkilerini zaman içinde göreceğiz. Aksi halde ticari sektörde sorun ortaya çıkarsa, mutlaka yeni tedbirler alınacaktır. 

►Bu hafta yeni hükümet kurma çalışmaları başlayacak. Seçmen AK Parti-MHP koalisyonuna daha sıcak bakıyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? 

Tabanın geçişgenliği açısından AK Parti ile MHP arasında MHP ile AK Parti arasında çok ciddi bir bağlantı var. Ama dikkat ettiyseniz ilk günden itibaren başta Genel Başkanımız olmak üzere hepimiz uzlaşı dilini kullandık, daha yumuşak daha uzlaşılır, ortaklık kültürünü geliştirici söylemlerde bulunduk. Ama özellikle MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli’nin ifadeleri çok sert, uzlaşmaz bir tutumu sürekli hale getirmiş durumda. CHP’nin 14 tane şartı, MHP’nin kırmızı çizgileri var, bizim şartımız, kırmızı çizgimiz yok. Özellikle muhalefet Cumhurbaşkanlığı makamını gündeme getiriyor, oysa orası başka bir makamdır bu makamın koalisyon görüşmelerini ile hiçbir şekilde irtibatlandırılmasını kabul edemeyiz. Çünkü cumhurbaşkanlığı görev veren bir makamdır. Bunun dışında hiçbir şekilde bir şartı ortaya sürmedik. Başkanlık divanı oluştuktan sonrada koalisyon görüşmelerine başlayacağız. Biz sandıktan çıkan koalisyon kurun mesajını aldık önce CHP, MHP, HDP ile bir görüşme yapılacak. Bu turlardan sonuç çıkmazsa, CHP’ ye görev verilecektir, o da kuramazsa milletin iradesi sandığa yansıyacaktır. Dolayısıyla biz asıl iradenin sahibi olan millete gideriz. Yeni bir seçimle de millete sorarız. 

►Yeni bir seçim olsa size sonuç değişir mi? AK Parti’nin seçim istediği konuşuluyor? 

Biz hiçbir şey istemiyoruz, biz milletin istediği mesajları yerine getirmeye çalışıyoruz. Çok açık ve net olarak diyoruz ki Türkiye’de sandıktan AK Parti’nin büyük ortak olarak yanına birisini alarak koalisyon hükümeti kurması yönünde millet mesaj verdi. Biz elimizden gelen her türlü gayreti gösteririz, bu gayretin sonucu olarak eğer hükümet kuramazsak diğer üç parti de kuramazsa bu işin sahibi olan millete gitmek gayet doğal bir şey biz de millete gideriz ama sandıktan çıkan sonuç koalisyon mesajıdır. 

►Seçim sonuçlarını yetkili organlarınızda değerlendiriyorsunuz, sandıktan çıkan sonucu dikkate alarak önümüzdeki dönemde nasıl bir AK Parti göreceğiz? 

Biz "Türkiye sözleşmesi yeni Türkiye” dedik. Türkiye sözleşmesinin en önemli maddesi uzlaşma kültürü üzerineydi. Uzlaşma kültürünün gerçekleştiği gerginliklerin bittiği, gri alanların yeni baştan oluşturulmaya çalışıldığı ve bu gri alanlar çerçevesinde de kavganın gürültünün en aza indirildiği yeni bir Türkiye… Daha az çatışma daha çok çakışma. Ortaklıkların çakıştığı yepyeni durumların yaratıldığı bir Türkiye istiyoruz. 

nebati-.jpg

►Çözüm süreci bitti mi? 

Çözüm sürecinden geri adım atılamaz. Çözüm sürecinde geri adım atılmasını istemek bütün partilerin de kabul edebileceği bir durum değil. Çünkü vatandaş silah,kan, gözyaşıyla değil uzun yıllardır toplumda kaybolmuş olan birlikte yaşama dürtüsü ile hareket etmek istiyor. Dolayısıyla bu saatten sonra ne dağda Kürtlerin ölmesine ne de Anadolu’da genç yağız delikanlıların şehit olmasına izin vermeyecektir. Bu konuda herkes üstüne düşen görevi yapmalıdır. Burada HDP’ye de MHP’ye de çok önemli görevler düşüyor.

Yatırıma nasıl teşvik edilmeli?

Ortaklıklarla, burada valiliklere, sanayi ticaret odalarına büyük görev düşüyor. Gelip organize sanayi bölgesinden bir yer aldığı zaman teşvik edilebilir. Belki burada teşvik unsuruna şu katılabilir. Geliyorsun, Şanlıurfa’da 6. bölge teşviklerinden yararlanıyorsun. Eğer burada yüzde 50’sini yerel ortaktan seçersen seni 7. teşvik bölgesine koyarım şeklinde bir düzenleme olabilir. Ortaklık payını yüzde 50 olarak yaparsan teşviğini bir derece daha artırırım diye bilirsin. Mesela 3.bölgedeyse 4. bölge teşviği, 4’de ise 5. bölge, 5. bölgede ise 6. bölgeye geçebilir. Burada ortaklığının yüzde 50’si yerel olmak şartıyla bu gerçekleştirilebilir. Çünkü bir yatırımcı bir ile gittiği zaman yerel bir partner arıyor, bunu parasal maddi ortaklık değil de destek gördüğü, sırtını dayadığı, bir sıkıntı yaşadığında yerelden destek alabileceği bir tanıdık vasıtasıyla çözmek için istiyor.

"Üretim için güven olmalı"

Ben Şanlıurfa milletvekiliyim, organize sanayi bölgelerinden iki tanesi doldu, üçüncüsünün hazırlıkları yapılıyor. Ekonomiye, ülkeyi yöneten hükümete güvenin tesis edilmesi lazım ki üretim gerçekleştirilebilsin. Teşvik yasalarını iyi değerlendirmek, gerekiyorsa teşvik yasalarında iyileştirme yapmak gerekiyor. Şanlıurfa’da da bunu sıkça dile getirdim, Denizli’den, Balıkesir’den, İzmir’den yatırımcı geliyor. Urfa’daki yatırımcı ise daha kolay olan rant gelirine yönelmiş durumda, orada yerel insanların ortaklığını teşvik edecek tedbirler önemli bir katkı sağlayacaktır. Bence bu Anadolu’nun sorunu, Anadolu’da şöyle bir şey var; dışarıdan bir yatırımcı gelip para kazanmadığı sürece o ilin insanı yatırıma girmiyor, birisinin yatırım yapıp para kazandığını görünce yatırım yapıyor.

Nebati'nin dikkat çektikleri 

FERİT B.PARLAK
ferit.parlak@dunya.com

Seçim öncesi ve sonrası dönemde fazla dillendirilmiyor ama üretim, yatırımlar ve dolayısıyla büyümedeki düşüş endişe verici boyutlara ulaştı. Yanı sıra sanayi yatırımından vazgeçip, gayrimenkul yatırımına yönelenlerin sayısı da arttı. Bu yönelme büyükşehirler dışında, Doğu ve Güneydoğu’da da gözle görülür seviyeye ulaştı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Nebati’nin sohbetimiz sırasında sunduğu öneriler bu nedenle önemli. Nebati’nin, "Yerelde yüzde 50 ortaklık kuran yatırımcının teşviği bir derece artırılabilir”, "6. Bölge Teşviki verilen bir ile gelen yatırımcıya yerel ortaklık şartıyla 7. Bölge Teşviki getirilebilir” gibi önerileri yeniden sanayi yatırımlarına dönüşü sağlayabilir.

http://www.dunya.com/politika/siyasi-partiler/yerelde-yuzde-50-ortaklik-kuran-yatirimcinin-tesviki-bir-de-267820h.htm

 


Ekonomi Arşivi
Uzm.Klinik Psk.Gülşah AKÇAY CİVRİZ