Torba Tasarının Mimarları: Recai Berber ve Rahmi Aşkın Türeli ile Röportaj

MİLYONLARCA insanı ilgilendiren ‘torba yasa tasarısı’nda son aşamaya gelindi. Tasarıya büyük emeği geçen, ikisi de mülkiyeli AKP’den Recai Berber ile CHP’den Rahmi Aşkın Türeli, Hürriyet için bir araya geldi.

TBMM’de iki aydır ilginç bir süreç yaşanıyor. Milyonlarca insanı ilgilendiren torba yasa tasarısıyla ilgili olarak, daha önceki yıllarda örneği görülmemiş bir görüşme süreci yaşanıyor. Tasarının bir haftada bitmesi beklenen Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşme trafiği tam 38 gün sürdü. Tüm bu süre boyunca çalışmalara katılan ve tasarıyı şekillendiren AKP ve CHP’den iki önemli ismi sohbet için bir araya getirdik. Plan ve Bütçe Komisyonu’nun AK Partili Başkanı Recai Berber ve CHP Grup Sözcüsü Rahmi Aşkın Türeli ikisi de Egeli, Mülkiyeli, bürokrat kökenli ve Fenerbahçeli olma ortak özelliklerine sahip. Berber, "Ben Egeliyim. Bahar geldi. Ayağımı toprağa değdirmem lazımdı. Ama biz hep burada çalıştık” derken, Türeli de "Bakın kendiniz de söylediniz başkan. Biz bazı günler 12 saatten fazla çalıştık. Bizim itirazlarımızı dikkate alsaydınız. Bu kadar uzun sürmeyecekti. Ben İzmir’e bile gidemedim aylardır” diyor. İki isim, torba yasa tasarısının fazla genişlemesiyle ilgili de benzer düşünüyor.

ÇUVAL MI ÇORBA MI

Meclis tarihinde Plan Bütçe Komisyonu’nun tarihinde 40 güne yaklaşan bir yasa maratonu var mı?
Berber: Bu yasanın yedisi çıktı, kırkı çıktı, sanırım 52’sinde filan zor bitireceğiz. Anadolu’daki geleneklere bağlı olarak 52’sinde bitirip öyle gideceğiz.
Ama sanırım önerge hazırlıkları filan derken muhalefetin yükü daha fazla mı oluyor bu süreçte?
Türeli: Ee tabii..
Berber: Önergelerin fotokopi olduğunu bilmiyor muydunuz? (gülüyor)
Türeli: Bizim önergelerimiz fotokopi değil. Hepsi teker teker maddelerle ilgili olarak hazırlanmış önergeler. Bakın burada 53. gün. 61 madde olarak geldi. Alt komisyonda 106 maddeye çıktı. Üst komisyonda 149 maddeye çıktı. Artık torba mıdır çuval mıdır, bilemedim ne demek lazım.
Berber: Çok çeşitli kanunlarda değişiklik yapınca öyle oluyor. Bu tasarı 48 kanunda değişiklik yapıyor, diğer adı da çorba olabilir.  Bu kadar çok çeşit olunca…
Peki yoğun çalışma temposu diyoruz. Nasıl bir tempo bu?
Berber:  Önce çalışma saatlerinde bir belirsizlik oldu. Ama sonrasında 12’den 12’ye diye bir düzen tutturduk. Bir iki gün dışında da genelde buna uyduk.
Türeli: Bu söylediklerinizden çalışma sürelerimizin 12 saat olduğu ortaya çıkıyor, biliyorsunuz çalışma süreleri 8 saatle sınırlı.
Berber: Net 8 saate düşüyor aralar çıkınca. Biraz fazla mesai yapmış olduk. (Gülüyor) Genel kurulda da çalışma temposu bir hayli yüksek.
Ne kadarlık bir mesai harcamışsınız belli mi?
Berber: 28 gün fiilen çalışıldı.
Türeli: Geçtiğimiz günlerde 300 saatlik bir çalışmadan bahsediliyordu.
O yoğun tempodan sonra dinlenmeyi nasıl başardınız?
Türeli: O kadar yoğun çalışmadan sonra gidince bir de ertesi güne hazırlık yapıyorsun. Önergeler, yapılacak konuşmalar vesaire… İktidar partisinde hükümet temsilcileri var, bürokrasi var… Dolayısıyla kısmen rahatlar. Ama muhalefet için durum öyle değil. Biz her maddede konuşuyoruz, önergeler oluyor. Eve gittiğimde 3-4 kitabı aynı anda okumayı seviyorum. Onları biraz okuyarak dinlendim.
Berber: Ben acil bir durum yoksa, mutlaka başka şeyler okuyorum. Gazetelerin tiryakisi olduğum köşe yazarları var. Akşamın bir saatinde o günün gazetesi gündemden çıkmış oluyor. Ama elimdeki gazete ile değil de, gazetenin köşe yazarıyla sohbet etme ihtiyacım oluyor. Uyumak da çözüm değil. Bazen rüyanızda bile bunları görüyorsunuz.

Yasama ile yürütme ayrılsa daha verimli oluruz


Komisyonda bazen ortam çok geriliyordu. Ama normale dönmesi de aynı hızda oluyordu. Bu kadar hızlı değişimler nasıl oluyordu?
Türeli: Bizler yasama için buradayız. Hergün gerginlikle, kavgayla sürdürme imkânı olmaz. Benim sıkıntılı gördüğüm, yasamayla yürütmenin ayrılması gerekiyor. Mecliste görüyoruz, iki üç ay önce yasa çıkmış. Sonra değiştiriliyor. Demek ki yeterince iyi çalışılmamış.
Berber: Ama unutmamak lazım ki,  iktidar vekilleri yasal düzenlemeleri ilk kez komisyonda tartışmıyor. Kanun teklifiyse zaten onlar vermiş oluyor. Tasarıların oluşumunda çoğu zaman görev alıyorlar.  Çok karmaşık konularda kendi grubumuzla özel bir toplantı yapıyoruz. Prensip olarak katılmayacağımız  bir husus varsa, bunu komisyonda herkesin önünde tartışmak yerine genelde kendi içimizde bunu yapıyoruz. Aşkın Bey’e katılıyorum ama bu parlementer sistemin getirdiği bir şey.
Türeli: Bu kadar özdeşleşme çok doğru değil. Zaten Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 40 üyenin 25’i iktidar partisinden. Oylama olduğunda zaten iktidarın çoğunluğu olacak. Farklılıklar olsa da öyle olacak. Bu bizim tartışmamıza engel yok İş iktidar, muhalefet noktasına geldiğinde, muhalefetten gelen tüm önergeler reddedildiğinde belli bir noktadan sonra iş sıkıntılı oluyor.

TEK YILA TEK TORBA ŞARTI GELSİN

Berber: Bir yasama yılında bir torba kanun çıkarılabilmeli. Ama bu tasarı olarak gelmeli. Birden çok yasada değişiklik yaptığı için, diğer kurumlar tarafından da tartışılmalı, bürokrasi görmeli.
Türeli: Recai Bey, 6 ay önce komisyon başkanı oldu. Ben de yeni grup sözcüsü oldum. Torba yasa tasarısıyla başladık. Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bu kadar yoğun çalışma ilk kez oluyor. Başından beri karşı olduğumuz, Türkiye için sıkıntılı maddeleri de içeriyor bu torba tasarı.

Muhalefet destek verince bizim arkadaşlar eleştirmeye başladı

BERBER: Geçtiğimiz yıl Ali Babacan’ın sigortacılıkla ilgili bir yasa tasarısı vardı. Muhalefet vekilleri tasarıya desteklerini açıkladılar. İktidar vekilleri bunu görünce tasarıya karşı çıktılar. Bakan da şaşırdı.

http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/26933486.asp

 


Ekonomi Arşivi
Uzm.Klinik Psk.Gülşah AKÇAY CİVRİZ