Avery Augustine’nin Muse.com’da yayınlanan, "Olgun ve Profesyonel Bir Çalışan Olarak Çalışma Arkadaşınız Patronunuz Olursa Nasıl Davranırsınız?” başlıklı yazısı birçoğumuzun başına gelen bu duruma sistematik bir yaklaşım getiriyor. Dünkü kankanız, işyerindeki dayanağınız, bugünkü patronunuz haline mi geldi? Kulağa korkutucu geliyor…
Bir sene boyunca karşı masanızda oturan mesai arkadaşınızı düşünün. Sürekli hafta sonu planlarınızdan bahsettiğiniz, birbirinize zorlu görevleri atlatmada yardımcı olduğunuz ve ofis dramalarından uzaklaşmak veya kendinizi korumak için birbirinize destek olduğunuz arkadaşınız. Harika bir mesai arkadaşı, beraber çalışmaktan en çok keyif aldığınız kişi…
Ve birdenbire her şey değişiyor çünkü mesai arkadaşınız müdürünüz oluyor.
Hızla değişen şirket yapısı içinde o, terfi alıyor ve bu yeni yapıda siz ona rapor vermeye başlıyorsunuz. Birden o beraber çalışmaktan çok keyif aldığınız arkadaşınız gidiyor, yerine yeni titriyle ne yapacağını bilemeyen zafer sarhoşu patronunuz geliyor. Siz kendinizi sürekli değişen bir duygu durum içinde buluyorsunuz. Bir yandan arkadaşınızı tebrik edip mutlu görünmeye çalışırken, diğer yandan içinizde bir huzursuzluk, bir hazmedememe, kafanızda dolaşan bir dolu neden… Kendinizi başarısız hissediyorsunuz, şirket yönetimi arkadaşınızı takdir ederken sizi etmemiş belli ki… O müdür olmuş siz aynı pozisyonda kalmışsınız. Diğer yandan, onunla paylaştığınız kariyer planlarınızı ve dürüstçe kendisine itiraf ettiğiniz şirket içi engelleri düşünüyorsunuz… İçiniz daha da sıkılıyor…
► Geçiş stratejinizi belirleyin
Duygusal iniş çıkışları bir kenara bırakıp hızla stratejinizi belirleyin. Bu yeni yönetici çalışan ilişkisine nasıl sağlıklı bir şekilde geçebilirsiniz? Augustine’in durum tespiti ve önerileri şöyle:
► Kıskançlığı bir kenara bırakın
Ne düşündüğünüzü tahmin etmek kolay. Sizin değil de mesai arkadaşınızın terfii kapmış olması anlaşılmaz. Müdür olmayı hak eden sizdiniz. Oysa, şimdi büyük ofisi ve kocaman bir maaş artışını o aldı. Siz, aynı unvan, iş tanımı ve maaşla yerinizde sayıyorsunuz. Kabul edelim… İş arkadaşınızın yönetici konumunu biraz da olsun gıpta ve kıskançlıkla karşılamanız çok normal. Arkadaşınız için ne kadar mutlu olsanız da, beraber çalışmaktan büyük keyif almış olsanız da, zaman zaman neden o ve ben değil sorusunu aklınıza getirmeniz kaçınılmaz. Ancak bu duygulara çakılı kalmayın. Eninde sonunda bu yeni durumu kabul etmelisiniz çünkü gerçek bu ve ne kadar bu durum konusunda endişe ederseniz edin, bunu değiştirmek sizin elinizde değil. Doğru bir yaklaşımla, bu kıskançlık hissini sağlıklı bir şekilde kariyerinizi ilerletecek bir araca dönüştürebilirsiniz.
► Biraz bencil olun
Böyle bir durum gerçekleştiğinde, doğal olarak bencil bir yapıya bürünürsünüz. Arkadaşınızın terfi almasının ne kadar güzel bir şey olduğunu düşüneceğinize, kendiniz için üzülüyor ve mesai arkadaşınızla ilişkinizin bozulacağını düşünüyorsunuz. Şimdi bencil düşünmeye devam edelim ve bu terfinin size nasıl yarar sağlayacağına odaklanalım. Şirketle veya departman işleyişiyle ilgili mesai arkadaşınızla neler konuştunuz bir düşünün. Neler değişse işiniz kolaylaşır diye düşündünüz, nelerin zaman kaybı olduğundan ve verimliliğinizi düşürdüğünden söz ettiniz? Hangi alanlarda çalışanlara daha fazla esneklik verilmesi gerektiğini konuştunuz? Şimdi karşınızda sadece arkadaşınız yok, bu gibi değişiklikleri gerçekleştirme gücüne sahip olan bir yönetici var.
Unutmayın: Mesai arkadaşınız daha önce sizin konumunuzdaydı, dolayısıyla, sizin ne istediğinizi nelere ihtiyaç duyduğunuzu en iyi o biliyor. Şimdi bu istek ve ihtiyaçları yerine getirecek ondan daha iyi kim olabilir? Bu avantajı kullanın.
► Peşin hükümler vermeyin
Arkadaşınız terfi ettikten sonra bambaşka birine mi dönüştüğünü düşünüyorsunuz? Her projenizin kendisinden geçmesini mi istiyor? Size görevler vermeye ve ne zaman neleri tamamlamanız gerektiğini hatırlatmaya mı başladı? Kendini ispatlamak ve her şeyin kontrolünün kendisinde olduğunu mu gösterme çabasında?
Hemen terfinin ardından arkadaşınızı terfiyi sindirememiş, güç gösterisi yapan bir mikro müdür olarak görmek çok kolay. Ancak olaylara biraz daha gerçekçi bir şekilde yaklaşın. Müdür olarak, sorumlu olduğu kişilere görevler dağıtması ve yapılan işleri değerlendirmesi yeni işinin bir parçası. Tek yaptığı yeni rolünün gereklerini yerine getirmesi. İşini yaptığı için arkadaşınıza kızamazsınız. Onu suçlamak için farklı gözlemler yapacağınıza, ona biraz zaman verin. Belli bir süre yöneticilik yaptıktan sonra, arkadaşınızı tarafsız bir gözle değerlendirin.
► Bazı şeylerin farklı olabileceğini kabul edin
Terfiden sonra ilk günden itibaren arkadaşınızla aranızdaki ilişkinin farklı olabileceğinin bilincinde olun. Örneğin, günlük dedikodular veya çevrenizdeki insanlarla olan ilişkiler arkadaşınızın yönetici olmasıyla beraber farklılık gösterecektir. Arkadaşınız eskiden rahatlıkla arkasından konuştuğu yöneticilerle ilgili ketum davranabilir, neticede bu insanlarla daha sık mesai harcayacak ve yüz yüze bakacaktır. Gizlilik içeren bazı konularla ilgili sessiz kalması, normalde hemen sizinle fikirlerini paylaşmaktan çekinmezken, pek yorum yapmaması samimiyetsizliğinden değil, yönetim seviyesinde kendisine gelen bilgilerden kaynaklanmaktadır. Bu gibi farklı davranışları arkadaşınızın yeni konumuna vermeli, kendisini suçlamamalısınız.
► Fakat bazı şeyler değişmek zorunda değil
Diğer taraftan da ille arkadaşınız yöneticiniz oldu diye her şeyin değişmesi gerekmez. Örneğin, ayda bir kere beraber yemeğe çıkma ritüelinizin değişmesine gerek yok! Arkadaşlık ve as üst ilişkisini dengede tuttuğunuz sürece problem olmayacaktır. Evet, arkadaşınızın profesyonel kimliğine saygı göstermeniz gerekir. Ancak kendisinin yeni rolüne ve sorumluluklarına saygı duyduğunuzu gösterdikten sonra, kişisel seviyedeki arkadaşlığınızı korumanız zor olmayacaktır. Tek dikkat etmeniz gereken çevrenizdekilerin arkadaşlığınızı yanlış anlamamasıdır. Hiçbir iş arkadaşınızın dostluğunu kötüye kullandığınızı - ve müdürün favorisi olmak için elinizden geleni yaptığınızı - düşünmesini istemezsiniz.
► Takım olduğunuz fikrini benimseyin
Çalışma arkadaşınızla aranızda kurulmuş çalışma ilişkisinin değiştiğini görmek zor olduğu kadar anlaşılır bir durumdur. Ancak bu yeni dinamikler üzerine yeni bir çalışma ilişkisi kurmak ve bu ilişki içerisinde başarılı sonuçlar elde etmek sizin elinizdedir. Başarılı bir ilişki kurmak önceliğiniz olsun. Olumlu olun. Karşınızdaki kişiyi tanımanız, prensiplerini, çalışma şeklini bilmeniz büyük bir avantaj olacaktır. Nasıl iletişim kurulur, nasıl farklı fikirler dile getirilir, konular net olmadığında kendisine nasıl yaklaşılmalı gibi soruların cevabını en iyi siz bilirsiniz. Bu da yöneticiçalışan ilişkisi içinde sizi bir adım daha öne koyacaktır. İlk etapta beraber çalıştığınız birine rapor vermek zor olsa da, ilk şoku atlattıktan sonra doğru stratejilerle bu durum sizin avantajınız haline gelebilir. Arkadaşınıza yaklaşımınız her şeyi belirleyecektir. İlk adımı atan, bu yeni ilişkinin kurulmasına katkı sağlamak isteyen siz olun. Bu yaklaşım arkadaşınızı da rahatlatacak ve sizi uzun dönemde daha da yakınlaştıracaktır.
http://www.dunya.com/ozel-dosyalar/degisim-yelpazesi/is-arkadasiniz-patronunuz-olursa-nasil-olgun-davrani-294994h.htm