Günde beş kez burundan derin nefes alın, biyolojiniz nasıl değişiyor görün...

Dr. Mark Hyman: Merhaba. Bu hafta sağlığımızın ihmal edilen bir boyutu olan nefes hakkında konuşacağız. Covid ile birlikte solunum ilk kez bu kadar göz önüne geldi; çünkü hastalığın en önemli semptomlarından biri nefes darlığı ve akciğere verdiği zarar. Aslında günde 25 bin kez nefes alıp veriyoruz ama bu konuda pek düşünmüyoruz. Hoş geldin James, nefesin önemini ve neden bu kadar ihmal edildiğini anlatır mısın?

James Nestor: İnsan çok reaksiyoner, yani tepkiye dayalı bir tür. Bir şeyi ancak kaybedince önemsiyor, farkına varıyoruz. Covid nefes açısından bunu sağladı. Nefesin zihinsel, fiziksel sağlık, immün işleyiş ve atletik performans üzerindeki etkisini anlamaya başladık. 

Nefesin önemi enerjimizin büyük bölümünü havadan, yani nefesimizden almamızdan geliyor. Enerjimizi büyük oranda yiyip içtiklerimizden aldığımızı sanıyoruz ama bu doğru değil, aslında havadan alıyoruz. Kanıtı basit: Dört dakika nefesinizi tutarak ne kadar enerjiniz kaldığını ölçebilirsiniz.

Dr. Mark Hyman: Nefesimiz neden bizi bu kadar etkiliyor? Nefesimizle daha iyi bir ilişki kurmaya nasıl başlarız?

James Nestor: Nefes uygulamaları 5 bin yıldır var. Antik Hintliler, Çinliler, Amerikan Yerlileri her zaman bununla ilgilenmiş ve nefesi ilaç olarak görmüş. Kontrol edebildiğimiz bir şey. Bu bilgiye çok uzun zamandır sahiptik, 1900’lerle birlikte nefesi net bir şekilde ölçecek araçlara sahip olduk. Artık subjektif değil objektif, bilimsel bir gerçek. Veriler toplayarak kalp atış hızı, tansiyon, kandaki oksijen vs. üzerindeki etkisini ölçebiliyoruz. 

Dr. Mark Hyman: Nefes ile bağışıklık sistemi arasında nasıl bir ilişki var? Hem Covid hem de genel sağlık açısından daha iyi nefes almak için ne yapabiliriz?

James Nestor: Modern hastalıkların büyük çoğunluğu kronik düşük enflamasyonla bağlantılı. Yıllar süren kronik enflamasyon sağlığımızı mahvediyor; nefesin bunda rolü büyük. Sürekli fazla hızlı nefes alıp veriyorsanız, nefesinizi göğsünüze çekiyorsanız, gerginseniz, bütün gün sandalyede oturup derin, tam ve rahat bir nefes almıyorsanız vücudunuzda büyük stres oluşuyor. Stres kalıcı oldukça vücutta kronik enflamasyona yol açıyor; kortizol ve adrenalin salgılıyorsunuz.

Zaman zaman strese kapılmak, günde 25-30 dakika stresli olmak iyi gelebilir, ama sürekli hale dönüşmemeli. Nefesiniz iyi değilse, geceleri ağzınızdan nefes alıyorsanız, gün içinde fazla hızlı soluyorsanız, kambur oturuyorsanız kronik stres ortaya çıkar. Ama yine nefesinizi kullanarak bu kısır döngüyü kırabilirsiniz. 

Dr. Mark Hyman: Nefes konusunda anlaşılması gereken kilit unsurlardan biri diyafram. Diyafram kası solunum sırasında akciğerleri doldurmak ve boşaltmak için genişleyip kasılıyor. Vücudu esneten ana sinir olan vagus siniri buradan geçiyor. Bu yüzden derin nefes alınca rahatlıyoruz. Diyaframın önemini anlatır mısın?

James Nestor: Vagus siniri boğazımız boyunca ilerliyor. Yoga hareketlerinde çok miktarda mırıldanma, şarkı söylemeye benzer sesler çıkarma ve "om” seslerinin sebebi, vagus sinirini olumlu etkilemek. Sizi sakinleştiriyor. Vagus siniri bütün karın boyunca da uzanıyor. Vücuttaki en uzun sinir ve birçok yeri dolaşıyor. Derin nefes almayınca vagus siniri ve frenik sinir aracılığıyla beyninize stresli olduğunuz mesajını gönderiyorsunuz. Yani derin nefes almayınca, çok hızlı soluyunca beyne sürekli stres sinyali yolluyoruz.

Akciğerler kendiliğinden havayla dolmuyor; bunu yapan diyafram. Diyaframın ciğerleri şişirip boşaltmanın yanında pek bilinmeyen bir rolü daha var: Lenf sıvısı ve kan dolaşımı için pompa veya piston görevi görüyor. Bu sıvıların sürekli ve etkin dolaşımına ihtiyacımız var. 

Dr. Mark Hyman: Nefes vücuttaki karbondioksiti dışarı atarak detoks etkisi yapıyor. Ama lenf sistemi üzerinden de benzer bir detoks işlevi görüyor. Doku ve hücrelerdeki bütün atıkların dışarı atılmasını sağlıyor. Gerekli lenf dolaşımı olmazsa hasta oluruz. 

Ağızdan ve burundan nefes almanın farkı ne? 

James Nestor: Ağızdan nefes alınca çevremizdeki her şeye maruz kalmış oluyoruz. Kent hayatında polen, kirleticiler, duman, küf gibi şeyler filtrelenmeden vücudumuza giriyor. Halbuki burundan nefes alınca havanın bir sürü yapının içinden geçmesi gerekiyor; bu geçiş sırasında hava ısınıyor, nemleniyor ve filtreleniyor. Üstelik içine nitrik oksit verilmiş oluyor; bu da damar genişletici etkiye sahip olmasının yanı sıra virüs ve bakterileri öldürmeye yardımcı oluyor. Ağızdan nefes alarak da hayatta kalabiliyoruz; ama bu avantajların hiçbirinden yararlanamıyor, bitkin ve hasta düşüyoruz.

Dr. Mark Hyman: Stanford Üniversitesi’nde kitabın için çalışırken ilginç bir çalışma yaptın. 10 gün boyunca burnunu tamamen tıkadın ve ağızdan soludun. Neler buldun?

James Nestor: Stanford’da burun hastalıkları uzmanıyla birlikte çalıştık. Maymunların sadece ağızdan soluduğunda yaşadığı sağlık ve yüz yapısı sorunlarına dair araştırmalar vardı. Tehlikeli olabileceği için insanlar üzerinde benzer bir deney yapılmamıştı. Ben gönüllü oldum. Maksimum 10 gün için izin alabildim. 10 gün sadece ağzımdan 10 gün ise burnumdan nefes alıp verecektim. Gerçekten de mahvoldum. Korkunç bitkinlik yaptı. Tansiyonum fırladı. Horlamaya başladım; uyku apnesi ortaya çıktı. Süre uzadıkça kötüleşti. Üstelik odaklanma problemi yaşadım. Ağzım kuruyordu. Berbat bir durumdaydım. Atletik performansım yerlerdeydi. Biz bunu sadece iki kişi yaptık, yani büyük sonuçlar çıkarmak yanlış olabilir; ama onlarca yıldır bilinen şeyleri verilerle kanıtlamış olduk. 

Dr. Mark Hyman: Nasıl nefes almamız gerektiğine dair ipuçları verir misin? Ağızdan solumayı nasıl bırakabiliriz? 

James Nestor: Ağız için uyku bantları kullanılabilir. Gün içinde ağzımızı kapatıp burundan nefes almak görece kolay, ama geceleri insanların yüzde 60’ı ağızdan nefes alıyor. Ağzımızı kapalı tutmak için bantlar kullanabiliriz. Ancak filmlerde gördüğümüz, rehinelere yapıştırılan sıkı selo bantlar değil, mikrogözenekli tıbbi flaster kullanılmalı. Çok yapışkan olmayan, gece rahatsız olursanız dilinizle rahatlıkla çıkarıp atabileceğiniz tıbbi bantlar var. Horlamayı önlemenin en etkili yolu bu, çünkü ağzınızı kapatmaya alışmanızı sağlıyor. Binlerce kişi deniyor ve sonuç alıyor. İlerlemiş bir sorununuz varsa başka tedavilere ihtiyacınız olabilir; ama aksi halde son derece kullanışlı. 

Çok farklı bant türleri var. Ben 3M marka mikrogözenekli tıbbi bant kullanıyorum. Dediğim gibi, çok sıkı olmaması gerekiyor. 

Dr. Mark Hyman: Uykuda ağızdan nefes almamızın sebebi sağlıksız olmamız mı, yoksa stres veya başka nedenlerden mi kaynaklanıyor? 

James Nestor: Öncelikle çok yaygın bir sorun. Benim gibiyseniz gece yanınıza büyük bir bardakta su almanız gerekiyor çünkü ağzınız çok kuruduğu için gece kalkıp su içmek durumunda kalıyorsunuz. Ayrıca sekiz saat boyunca ağızdan solumak ağzınızdaki pH dengesini de bozuyor. Diş çürükleri ve diş eti sorunları riski artıyor. Bu yüzden hangi yöntemi kullanırsanız kullanın geceleri burundan nefes almayı öğrenmeniz gerekiyor.

Dr. Mark Hyman: Uyanıkken hangi nefes teknikleri kullanılabilir?

James Nestor: Masa başında çalışırken, otururken, her zaman olabildiğince burnunuzdan nefes alın. Günde 15-20 dakika Wim Hof tekniğini, Tummo veya Kundalini tekniklerini kullanarak bu uygulamalar sırasında ağızdan nefes alabiliriz. Ama nefes alışkanlığınız burundan olmalı. 

Çünkü burundan soluyunca daha yavaş, daha hafif ama daha derin nefes alıyorsunuz. Bu çok önemli. Genellikle çok fazla hava soluyoruz. Daha fazla nefes alınca daha çok oksijen aldığımızı sanıyoruz, halbuki tam tersi oluyor: 30 büyük nefes alın, parmaklarınızda karıncalanma ve kafanızda tuhaflık hissedeceksiniz. Çünkü çok fazla soluyunca dolaşım yavaşlıyor. Bu yüzden burundan, hafif ve derin nefes almak önemli. Sırf bunu yapmak birçok şeyi değiştiriyor. 

Dr. Mark Hyman: Unutulmuş bazı nefes sanatlarından söz ediyorsun. Neler keşfettin? Bugün işimize yarayabilirler mi?

James Nestor: Eski kültürlerde farklı teknikler var. Ama özünde hepsi birbirine benziyor. Yoga, çigong ve pranayama içinde nefes tutmaya dayalı egzersizler var. Bunlar vücudu kısa süreliğine strese maruz bırakıyor. Zararlı olduğunu, zaten yeterince stresli olduğunuzu düşünebilirsiniz. Ama esasen stresi kontrol etmeyi, açıp kapatmayı öğretiyor. 

Dr. Mark Hyman: Nefesin sağlık ve iyileşme üzerindeki etkisinin hala tam olarak farkında değiliz. Halbuki hiçbir ekipman gerektirmeyen çok basit, istediğiniz zaman uygulayabileceğiniz yollar sunuyor. Üstelik geleneksel yöntemlere bakınca insanlığın çok uzun zamandır bunun farkında olduğu görülüyor. 

Nefes egzersizlerinin en önemli özelliklerinden biri sinir sistemimize olumlu etkisi. Ruh halimizi ve duygu durumumuzu olumlu etkiliyor. Aslında elimizde bir süper güç var ama kullanmayı bilmiyoruz. 

Kitabında 70 yıldır süren bir başka çalışmadan bahsediyorsun. Buna göre sağlık ve uzun yaşam konusunda en isabetli belirteç aslında genler veya kalp-damar sağlığı değil, akciğer kapasitesi ve solunum sağlığı. Kulağa biraz tuhaf geliyor. Bu konuda ne söylersin?

James Nestor: Yaşlandıkça akciğer kapasitemizi kaybediyoruz. 30 ila 50 yaş arasında yüzde 12-15 arası bir kayıp yaşıyoruz ve giderek azalıyor. 80 yaşındaki birinin akciğer kapasitesi 15 yaşındaki halinin ancak yüzde 30’u kadar oluyor. Akciğerleriniz küçülünce günde 25 bin nefes almak zorlaşıyor, çabuk yoruluyorsunuz. Halbuki daha büyük ciğerleriniz varsa daha az sayıda ve daha etkili nefes alabilir, nabzınızı ve tansiyonunuzu düşürebilirsiniz. 

İyi haber şu: Akciğerleri her yaşta genişletmek mümkün. Kontrol bizde. Beynimizin veya karaciğerimizin boyunu büyütemeyiz ama ciğerler için bu mümkün. Esneme hareketleri sayesinde kaburga arası bölgeyi ve göğüs kafesini esneterek akciğer kapasitemizi artırabiliriz. Veriler bize akciğerimiz ne kadar büyürse o kadar uzun yaşayacağımızı gösteriyor. 

Dr. Mark Hyman: Akciğer kapasitesini ve hacmini artırmak için hangi teknikler kullanılabilir?

James Nestor: Daha geniş akciğerlere sahip olmak çok basit. Düzenli olarak hafif ila orta seviye egzersizle akciğer kapasitenizi yaklaşık yüzde 15 artırabilirsiniz. Yoga çok yararlı; çünkü esneme hareketleri aslında akciğer kapasitenizi artırıyor.Üstelik bunları yapabilmek için atalarımızın izinden gitmek yeterli; teknolojik aletlere para vermenize gerek yok. 

Dr. Mark Hyman: Batı’da dışarıdan gelen teknolojilere odaklanıyoruz; halbuki Doğu, insanın içinden gelen teknolojilere odaklanarak insan deneyiminin ve iyileşme pratiklerinin derinliklerine erişebiliyor. Bu sadece manevi değil, fiziksel sağlığı sağlamak için de çok önemli. Stres, anksiyete ve depresyonun yanı sıra Covid’le de başa çıkmamızı sağlayabilecek bir şey. 

James Nestor: İnsanlık doğadan uzaklaştıkça daha hasta hale geliyor. Doğaya ne kadar yaklaşırsak o kadar iyileşiyoruz. Senin önerdiğin diyetler gibi; endüstriyel gıdalar yerine yaban hayatındaki yiyecekleri tükettikçe, egzersiz yaptıkça daha iyi oluyoruz. Atalarımız halter kaldırmıyordu çünkü ihtiyaçları yoktu. Bugünkü halimizi görüp, evin içinde aynı noktada ağırlık kaldırıp yerine koyduğumuzu görseler deli olduğumuzu düşünürlerdi. Bu yüzden doğal dünyadan olabildiğince fazla unsuru yaşamımıza katmak önemli. 

Dr. Mark Hyman: Ben de günde beş kez beş derin nefes almayı öneriyorum: Sabah kalkınca, her öğünden önce ve yatağa girince. Burundan nefes alın ve diyaframı doldurun. Biyolojinizin ne kadar hızlı değiştiğine şaşıracaksınız. 

Stres ve aktivasyon halinden huzur ve sükunete geçebilirsiniz. Nefes yiyeceklerle de yakından alakalı, çünkü stres altındayken kalori yakamıyor, depoluyor ve kilo alıyoruz. Stres aslında vagus sinirini etkiliyor; dolayısıyla bağırsaktaki emilim ve metabolizma da bundan olumsuz etkileniyor. Nefes ise sürekli hissettiğimiz strese karşı bir nevi panzehir işlevi görüyor. 

James Nestor: Eskiler yemekten önce bir süre durup dua ederlerdi. Hristiyanlar, Hindular, herkes aynı şeyi yapardı. Aslında bunu yaparak solunumu yavaşlatmış ve bedeninizi gevşetmiş, vücudu yiyecekleri sindirmeye hazırlamış oluyorsunuz. Bu yüzden yemekten önce durup bir nefes almak önemli. Burundan nefes almayı, yavaş yavaş nefes almayı, son derece hafif ve derinden nefes almayı alışkanlık haline getirmeliyiz.

Dr. Mark Hyman: İlk adımın farkındalık olduğunu söyleyebilir miyiz?

James Nestor: Her alışkanlık gibi bu da zaman içinde kazanılıyor. Elli yıldır ağızdan nefes alan biri bir gecede değişmiyor. Ama doğru yöntemlerle kısa sürede sonuç almak mümkün. Eğer hızlı bir etki istiyorsanız Kundalini’yi tercih edebilirsiniz. Pranayama’yı daha yoğun uygulayabilirsiniz. 

Dr. Mark Hyman: Kundalini esasen yoga içinde belli bir nefes türü anlamına geliyor değil mi?

James Nestor: Kundalini son derece ritmik ve yoğun nefes egzersizleri aracılığıyla enerjinizi artıran bir uygulama. Karnınızı içeri ve dışarı hareket ettirerek yapılıyor. Mide kaslarınızın esnekliğini artırıyor. Yapması kolay değil, ama hafif yoga ile başlayıp ona geçebilirsiniz. 

Dr. Mark Hyman: Esneme hareketleri de çok önemli. Birçoğumuzun hayatı bilgisayar karşısında, üstümüzde telefonla, iki büklüm, eğik halde geçiyor. Kaburgalarımızı ve akciğerlerimizi sıkıştırıyoruz. Bunların hepsi genel sağlığımızla bağlantılı.

James Nestor: Horlama ve uyku apnesi gibi sorunlar sağlık üzerinde yıkıcı etki yapabiliyor. Ne yerseniz yiyin, ne kadar uyursanız uyuyun, kronik solunum problemleri sağlıklı olmanızı önlüyor. 

Dr. Mark Hyman: Bu konuda birçok çalışman var. İnsanlar senin yaptıklarına nasıl ulaşabilir?

James Nestor: Bütün kaynaklarımıza mrjamesnestor.com internet sitesinden erişebilirler. Tamamen ücretsiz ve herkese açık. 

Dr. Mark Hyman: Teşekkürler, James. 

https://gazeteoksijen.com/saglik/gunde-bes-kez-burundan-derin-nefes-alin-biyolojiniz-nasil-degisiyor-gorun-152540
 
 
 


Yorumlar
Uzm.Klinik Psk.Gülşah AKÇAY CİVRİZ