Türkiye’de özel bir banka şube müdürünün yüksek gelir grubundaki bazı müşterilerine yönelik özel/gizli fonu etrafında yaşanan tartışmalar, Amerika’da 1990 yılından 2008 yılına kadar devam eden bir yolsuzluk hikayesini hatırlattı bana.
Bu hatırlatmanın başrolünde, büyük bir özel fon sahibi ve saygın bir iş insanı kabul edilen Bernard Madoff var. Bernard Madoff, NASDAQ Yönetim Kurulu Üyeliği ve ardından NASDAQ Yönetim Kurulu Başkanlığına kadar yükselen, girişimci, çalışkan Yahudi bir finansçı olarak biliniyor.
ABD para piyasalarının en tanınan ve güvenilir yatırım danışmanı iken, 2008 yılında ortaya çıkan ve tarihteki en büyük dolandırıcılık skandallarından biri olarak kabul edilen bir saadet zincirinin başı olduğu anlaşılıyor. Sahibi olduğu yatırım danışmanlığı şirketi aracılığıyla yaklaşık 65 milyar dolarlık (evet yanlış değil 65 milyar $) dolandırıcılık yaptığı ortaya çıkıyor.
Madoff, tam bir ponzi dolandırıcılık sistemi kuruyor, yüksek getiri vaadiyle emeklilik fonları, hayır kurumları, bireysel ve kurumsal yatırımcıları 1990’lardan 2008 yılına kadar bu sistemin içerisine çekiyor ve sistemde tutuyor. İşlemler şeffaf değil ancak yüksek getiri vaadi nedeniyle yatırımcılar ses çıkarmıyor/gözlerini açmıyor.
İşin ilginç tarafı, Amerika Birleşik Devletleri Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na (SEC - U.S. Securities and Exchange Commission) çok sayıda ihbarlar, şikayetler gelmesine, ilgili kişi ve şirketler çok defa denetlenmesine rağmen SEC tarafından yapılan denetimlerde işlemlerde hata tespit edilmiyor ya da hatalı işlemler bulunamıyor. Bu süreçte SEC’in ihmalleri ve kurumsal kapasitesi çok sorgulanıyor ve bazı süreçlerin gözden geçirilmesi ve yeniden yapılanma kararlaştırılıyor.
Günün sonunda Madoff'un kurduğu bu sistem, biraz da ABD'de 2008 yılında yaşanan krizin de etkisiyle ortaya çıkıyor ve Madoff 2009 yılında 150 yıla yakın bir hapis cezasına çarptırılıyor (mart ayı mahkeme kararının da yıldönümüdür!), çocukları babaları ile olan tüm bağlarını kesiyor; oğullarından biri yapılanları gururuna yediremeyerek intihar ediyor, diğer oğlu da kısa bir süre sonra rahatsızlığı nedeniyle vefat ediyor.
Madoff ise 2021 yılında ölüyor, vasiyeti üzerine yakılıyor, külleri, paradoksal bir şekilde, bir avukatlık bürosunda bir kutuda saklanıyor.
Bu ve benzeri hikayeler ile ilgili olarak finansal okuryazarlık, açgözlülük, denetim ve gözetim başta olmak üzere söylenecek çok şey var ancak ben buraya bir virgül koyayım ve merak edenler için bir belgesel tavsiye edeyim…
Bazen "bu tarz olaylar ancak bizde olur abi" gibi cümleler duyuyorum. Hayır! Benzeri hatta daha büyük ölçekli yanlışlar dünyanın pekçok yerinde de oluyor ve yaşanıyor.
Bu hayret verici ve ilginç hikayeyi izlemek isterseniz…
MADOFF, Wall Street Canavarı