Frankfurt Notları (3): Avrupa Dijitalleş/ME/si üzerine

Geçen hafta #Frankfurt Digital Finance Zirvesi'ne katıldım.

Hem bir tüketici/kullanıcı olarak hem de bir kamu çalışanı olarak, kurumların ESG / Çevresel, Sosyal, Yönetişim (ÇSY) temelli yürüttükleri çalışmalarla ilgili bilgi sahibi olurken, Digital Euro, kripto paralar başta olmak üzere, son dönemde finansal teknoloji alanında yürütülen çalışmalar ve beklentiler konusunda da değerlendirmeleri dinleme imkanı buldum.

Pekçok katılımcı, hem sunumlarında hem de program dışı konuşmalarında Avrupa’nın dijitalleşme potansiyeline işaret ediyordu. Potansiyel demek gidilecek çok yol var demekti aslında. Pekçok katılımcı finansal teknolojiler konusunda mevzuatın önemine vurgu yapıyor, belirsizliklerin ortadan kaldırılması için bunun büyük öneme sahip olduğunu ancak güncelleme ihtiyacını da dile getiriyordu. Bu cümleler okuyanlara biraz garip gelebilir ancak dijital teknolojiler konusunda yavaş/temkinli ilerleme, gözlemleyebildiğim kadarıyla, Avrupa’da çokça tartışılan bir konu... Fakat bilinçli de bir tercih sanki!

Elbette bu bir tercihse, bu tercihe sebep olabilecek pek çok neden sayılabilir; kısmen yaşlı bir nüfus, nakde dayalı ödeme tercihinin yoğunluğu, tüketim değil tasarruf odaklı bir tüketici profili ve dijitalleşme ile ortaya çıkabilecek potansiyel riskler vd...

 Dijitalleşme düzeyine küçük bir örnek: Almanya'da bir bankanın kredi kartının önemli bir özelliği :)

dilediğin PIN kodunu seçebilirsin yani şifreni değiştirebilirsin :) 

Bence bu tercihte, yakın dönemde ortaya çıkarılan ve mahkeme süreci devam eden Wirecard Yolsuzluğu'nun da etkisi olabilir. Bu olay dijitalleşme, finansal teknojiler ve ödeme konusunda "tedbirli olunması gerektiğini" savunanlar için güçlü destek verir nitelikte bir olay çünkü.

***

Wirecard Skandalı

*** bölümler arasını yapay zeka GEMİNİ kaleme almıştır, güvenebilir miyim :)

Wirecard, bir zamanlar Almanya'nın en değerli fintech şirketlerinden biri olan, ödeme işlemleri ve elektronik para alanlarında faaliyet gösteren bir şirketti. 2020 yılında, şirketin bilançosunda 1,9 milyar avroluk sahte nakit olduğu ortaya çıktı. Bu durum, Avrupa'nın en büyük muhasebe skandallarından biri olarak nitelendirildi ve şirketin iflasına yol açtı.

Skandalın Anahtar Noktaları:

• Şirketin eski CEO'su Markus Braun ve diğer üst düzey yöneticiler, bilançoyu şişirmek ve yatırımcıları kandırmakla suçlandı.
• Şirketin Singapur ve Filipinler'deki ofislerinde sahte işlemler gerçekleştiği iddia edildi.

Skandalın Sonuçları:

• Wirecard iflas etti ve 6.000'den fazla çalışanı işsiz kaldı.
• Markus Braun tutuklandı ve yargılaması devam ediyor.
• Almanya'nın finansal düzenleyicileri, daha sıkı denetimler ve daha fazla şeffaflık içeren yeni yasalar uygulamaya odaklandı. Firmanın dış denetimini yapan özel şirket, 5 yıl Almanya'da yeni anlaşma yapmaktan men edildi.

Skandalın Etkileri:

• Wirecard skandalı, yatırımcıların güvenini sarstı ve Alman fintech sektörüne zarar verdi.
• Skandal, Almanya'nın finansal düzenlemelerinin yanısıra özel sektör firmalarınca dış denetimi yapılan şirketlerin yetkinliği konusunun da tartışılmasına neden oldu. ***

AB bir mevzuat abidesi. O nedenle yavaş ve istikrarlı hareket etmeyi seviyorlar. Ben dijital teknolojiler konusunda, gelecek yılların daha hareketli geçeceğini bekliyorum elbette yeni wirecard skandallarına izin vermeden...

Organizatörler, program kapanışında, Frankfurt Digital Finance Zirvesi-2025 için heyecanlı olduklarını paylaştılar. Ben de oldukça heyecanlıyım.

Gelecek sene konuşulacak konuları ve başarı hikayelerini dinlemek için şimdiden sabırsızlanıyorum.

#frankfurt #digital #finance #wirecard