Frankfurt Notları (13): “Para Politikasının %98’i Konuşmaktır”

Bu ilginç ve keskin cümlenin sahibi Ben Shalom BERNANKE. Malum BERNANKE 2006–2014 yılları arasında ABD Merkez Bankası Federal Reserv'in (FED) başkanlığını yapmış, Yahudi kökenli Amerikalı ekonomist, finansçı ve politikacı. 

BERNANKE, bu çarpıcı cümleye 2015 yılında kendi bloğunda yazdığı bir yazıda yer veriyor: Federal Rezerv'deyken zaman zaman para politikasının yüzde 98'inin konuşma, sadece yüzde 2'sinin eylem olduğunu gözlemlerdim. Kamuoyu açıklamaları yoluyla gelecekteki politikaya ilişkin piyasa beklentilerini şekillendirme yeteneği, FED'in sahip olduğu en güçlü araçlardan biridir. Elbette politika yapıcılar için dezavantajı, yanlış mesaj göndermenin maliyetinin yüksek olabilmesidir.” (https://www.brookings.edu/articles/inaugurating-a-new-blog/)

Kulağa oldukça iddialı gelebilir ancak BERNANKE'nin bu ifadeleri, merkez bankalarının şimdilerde enflasyonla diğer zamanlarda deflasyonla mücadelede iletişim stratejisinin para politikasındaki önemine vurgu yapıyor. Bu, merkez bankalarının yalnızca faiz oranlarını veya para arzını kontrol ederek değil, aynı zamanda piyasalara verdikleri mesajlarla da ekonomik beklentileri şekillendirmeye çalıştıkları anlamına geliyor. 

Bu cümleden hareketle, merkez bankaları yönetimleri geleneksel iletişim araçlarının yanısıra yeni gelişen mecraları da birer iletişim kanalı olarak kullanıyorlar. Örneğin basınla paylaşılan "soğuk para politikası” metinlerinin yanısıra Instagram paylaşımlarına da yer veriyorlar son dönemlerde (https://www.instagram.com/europeancentralbank): Main Nehri kenarından bir sonbahar günü düşen yaprağı da faiz kararı öncesinde Yönetim Kurulu Üyelerinin toplantı salonuna girişlerini de "samimi/sıcak” bir atmosferde görebiliyorsunuz artık. 
 
FED de bir Instagram hesabına (https://www.instagram.com/federalreserveboard/) sahip ancak biraz resmi bir şekilde paylaşımlar yapılıyor.
 
Elbette mesele sadece bir Instagram hesabına sahip olunması değil, beklenti yönetimi ve iletişimin en doğru şekilde kitlelere ulaştırılabilmesi, özellikle de hanehalklarının bu hedeflere inandırılabilmesi. Her ne kadar mücadelede sona yaklaşıldı gibi görünse de, yüzde 2 olan hedefin yüzde 10’lara kadar çıkması ve hedefte ciddi bir sapma (5 kat) ciddi bir "kredibilite” açığına da neden olmuş görünüyor.
 
 
Tam da bu noktada, Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine LAGARDE da, "Communication and Monetary Policy” başlıklı konuşmasında (https://www.ecb.europa.eu/press/key/date/2023/html/ecb.sp230904_2~f2d3ee13d9.en.html), bu konunun önemine vurgu yapıyor ve yaşanan zorlukları "alçakgönüllü” bir şekilde dile getiriyor. (Konuşmanın tamamını okumanızı tavsiye ederim). 

İşte o konuşmadan altını çizdiğim birkaç cümle:

Etkili iletişim ihtiyacı arttıkça, politika yapıcıların seslerini duyurma zorluğu da arttı. Bu, görmezden gelemeyeceğimiz bir sorundur.

Günümüzde iletişim ortamı kökten değişti; bilgi akışı hem hızlandı hem de parçalandı.

Enflasyonun düşük olduğu dönemlerde merkez bankalarının karşılaştığı iletişim zorluklarından biri, para politikasıyla ilgili konularda bilgilendirilmeye çok az ihtiyaç duyulmasıydı. Ancak şimdi enflasyon yüksek olduğundan, haneler daha dikkatli hale geliyor. Enflasyon, Avrupalılar için en acil endişelerden biri haline geldi.
Gerçek bilgileri yaymak giderek zorlaşıyor. Twitter'daki yalanların, gerçeklerden yaklaşık 10 ila 20 kat daha hızlı yayıldığı görülüyor. Örneğin araştırmalar, olumsuz, daha güçlü veya daha öznel görüşlere sahip ECB ile ilgili tweet'lerin retweet edilme, beğenilme veya yanıtlanma olasılığının daha yüksek olduğunu göstermektedir.
Son yıllarda merkez bankaları da dahil olmak üzere kamu kurumlarına olan güven azaldı ve ECB'ye olan net güven negatif seviyelere düştü ve pandemiye verdiğimiz hızlı yanıtın ardından ortalama güven artarken, enflasyondaki son yükselişle birlikte tekrar düşmeye başladı.
Enflasyonu düşürmek için gereken adımları attık ancak eylem iletişimle desteklenmelidir. İletişimimizi geliştirmenin politika hamlelerimizi desteklemesinin iki yolu vardır: daha fazla erişilebilirlik ve daha fazla "tevazu".
Tahmin hatalarımızın muhasebesini yaparken daha şeffaf olmayı hedefliyoruz.  ECB personeli enflasyon tahmin hatalarımızın arkasındaki ana faktörleri yayınlamaya başladı ve bunu yapmaya devam etmeyi planlıyoruz.
ECB iletişiminde dikkat çeken bir konu da Banka Yönetim Kurulu üyelerinin kendi uzmanlık alanlarını odak noktası yaparak para politikasına ilişkin konuşma ve değerlendirmeleri. Burada daha makro bir çerçevede hareket ediliyor kanaatimce; yapay zeka, iklim ve çevresel riskler, teknoloji açığı gibi pek çok konu, para politikası ile de bağdaştırılarak Üyeler tarafından analiz edilerek konuşuluyor.  Örneğin son konuşmalara bakacak olursak bu dediğim daha net anlaşılabilir;
· Piero Cipollone: Yapay zeka: merkez bankası bakış açısı,
· Philip R. Lane: Enflasyon ve para politikası,
· Christine Lagarde: Sıra dışı bir döngüde para politikası: riskler, yol ve maliyetler,
· Philip R. Lane: Modern parasal analiz
· Isabel Schnabel: ECB'nin para politikası: fiyat istikrarına doğru,
· Luis de Guindos: Daha dayanıklı bir gelecek sağlamak için Avrupa finans piyasalarını güçlendirmek,
· Philip R. Lane: Para politikası ve enflasyonu düşürme süreci,
· Christine Lagarde: Değişen dünyada merkez bankaları: İklim ve çevresel riskler karşısında ECB'nin rolü,
· Isabel Schnabel: Para politikası maliye politikası tarafından mı yönlendiriliyor?,
· Isabel Schnabel: Geride kalandan lidere mi? Avro bölgesinin teknoloji açığını kapatmak
Ayrıca ECB konuşmalar bölümünde araştırmacıların analiz yapabilmesi için veri setine  de (https://www.ecb.europa.eu/press/key/html/downloads.en.html) yer verildiğini görüyoruz:
 

 

Bu açıklamalara ek olarak ilgimi çeken başka bir çalışma daha oldu Avrupa Merkez Bankası web sayfasında: How Words Guide Markets: Measuring Monetary Policy Communication. Yazarlar, ECB ve FED politika iletişiminin tonunu ölçmek ve karşılaştırmak için bir endeks oluşturmuşlar. Merkez bankalarının zaman içinde ilettiği duygu veya tonun ölçülmesi ve niceliklendirilmesinin faydalı olacağından hareketle merkez bankası Başkan ve yetkililerinin açıklamalarının ve basın toplantılarının ne kadar "şahin" veya "güvercin" olduğunu analiz etmeye çalışmışlar.  Faiz kararlarının kamuoyu ile paylaşılmasını takiben Başkanların yaptıkları konuşmaların tonlamasını esas olan bu çalışma da dikkatle okumayı hak ediyor. (https://www.ecb.europa.eu/press/blog/date/2023/html/ecb.blog230809~f101598a82.en.html)

***

ECB ve FED  enflasyonla mücadelelerinde sona yaklaşmış görünüyor olsa da, bu mücadele hiç bitmeyecek zira enflasyon kadar deflasyon da ülkelerin korkulu rüyası, her zaman optimal bir denge arayışı var ve hep olacak! Bu süreçte en etkili yöntem faizlerin artırılması mıydı, Başkan ve yönetim kurulu üyelerinin konuşmaları mıydı hatta Instagram’dan paylaşılan "mütevazı içerikler” miydi?

Belki hepsi, belki de hiçbiri…

Kimbilir belki de arz kaynaklı oluşan ve aşırı artan petrol fiyatlarının gerilemesidir enflasyonda düşüşe neden olan….

Bu başlıklar üzerinde konuşulmaya  ve dersler çıkarılmaya devam edilecek ve edilmeli de.

Zira dersler doğru çıkarılmalı ki, tüm dünya için tedirginlik oluşturan 2025 yılında yeni yol kazaları yaşanmasın!

#ecb #fed #bernanke #lagarde #inflation #communication



Uzm.Klinik Psk.Gülşah AKÇAY CİVRİZ