Onuncu Kalkınma Planı (2014-2018) Öncelikli Dönüşüm Programlarının 2. Paketi Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklandı.
İkinci paket, makro alanları ilgilendiren 8 başlıktan oluşuyor.
Programın başlıkları; üretimde verimlilik, yurt içi tasarruf, İstanbul finans merkezi, kamu harcamaları, kamu gelirleri kalite, iş ve yatırım geliştirme, istatistiki bilgi ve kayıtdışı ekonomi azaltılması olarak sıralandı.
7 programla ilgili ayrıntılı bilgi veren Davutoğlu, "kayıt dışı ekonominin azaltılması programı"nın ayrıntılarını ayrıca paylaşacaklarını söyledi.
İşte ikinci paketin ayrıntıları:
1- 'ÜRETİMDE VERİMLİLİĞİN ARTIRILMASI PROGRAMI'
"Verimlilik artışı ekonomide üretim kapasitesinin artırılması, rekabet gücünün geliştirilmesi ve büyümenin hızlandırılması açısından kritik önem taşımaktadır. 1981-2013 döneminde yüzde 4,3 olarak gerçekleşen ortalama büyümenin yalnızca 0,3 puanı toplam faktör verimliliği (TFV) artışından kaynaklanmıştır. Bu nedenle, Onuncu Kalkınma Planı döneminde verimlilik odaklı bir yaklaşımla rekabet gücü artırılarak cari açık sorunu yaşanmadan yüksek ve istikrarlı büyümeye ulaşılması hedeflenmektedir. Bu kapsamda, Üretimde Verimliliğin Artırılması Programıyla, verimlilik algısının geliştirilmesi, üretim süreçlerinin iyileştirilmesi, katma değerin artırılması ve böylelikle söz konusu hedefe katkı sağlanması amaçlanmaktadır.
Onuncu Plan döneminde altyapı yatırımları, doğrudan yabancı yatırım, Ar-Ge ve eğitim gibi alanlarda uygulanacak politikalar verimlilik artışlarını destekleyici olacaktır. Bununla beraber, hedeflere ulaşmak açısından mikro ölçekte ilave politikalara da ihtiyaç duyulmaktadır.
Türkiye ekonomisinde verimlilik artışının düşük olmasının çeşitli nedenleri bulunmaktadır. Bu nedenlerden biri, küçük firmaların büyüme motivasyonlarının sınırlı kalması ve dolayısıyla ölçek ekonomilerinden yeterince yararlanamamalarıdır. Ayrıca, işletmeler arası etkileşimin zayıflığı nedeniyle değer zincirleri gerekli ölçüde güçlenememiştir. Nitekim ülkemizde, büyük ölçekli işletmelerin (250+ istihdam) işgücü verimliliği düzeyi, küçük ölçekli işletmelerin (1-19 istihdam) verimlilik düzeyinin 5,1 katına kadar ulaşmaktadır. Verimlilik artışlarının düşük olmasının diğer önemli sebepleri ise teknoloji geliştirme, transfer ve kullanım kapasitesinin yetersiz kalması ve işgücü niteliğinin ortalamada düşük olmasıdır. Bu bağlamda, verimlilik algısını geliştirme çalışmaları yanında, kurumsallaşmanın artırılması, üretim süreçlerinin geliştirilmesi ve ölçek sorunlarının azaltılmasına yönelik faaliyetlerin yürütülmesi yerinde olacaktır.
Ekonomideki verimlilik sorununun odağında olmaları ve tüm işletmelerin yüzde 90’ından fazlasını teşkil etmeleri nedeniyle, bu program KOBİ’lere odaklı tasarlanmıştır.
Bu program üretim alanlarında verimliliğin artırılmasına yönelik tasarlanmış olup, ayrı bir program olarak ele alınan enerji verimliliği konusu kapsam dışında tutulmuştur. Ayrıca program özel sektör üretimine odaklı olarak tasarlanmış, kamu kesiminde etkinlik konusu ayrı bir programda ele alınmıştır. Programın sonuçları ithalata bağımlılığın azaltılması ve yurtiçi tasarrufların artırılması programlarına katkıda bulunacak eğitim, mesleki beceri, teknoloji, Ar-Ge, iş ve yatırım ortamı ve kayıt dışılık konuları için oluşturulan diğer programlar ise bu programa önemli girdi sağlayacaktır. Üretimde verimliliğin artırılabilmesi için işgücünün niteliğini artırmaya yönelik reformların önemli katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Bu reform alanına yönelik çalışmalar, Temel ve Mesleki Becerileri Geliştirme Programı ve İşgücü Piyasasının Etkinleştirilmesi öncelikli dönüşüm programlarında ele alınmaktadır. Son olarak, özellikle sektörel boyutta rekabet aksaklıklarının azaltılması verimliliği olumlu yönde etkileyecek bir konu olmakla beraber bu programın kapsamı dışında tutulmuştur.
2- 'YURTİÇİ TASARRUFLARIN ARTIRILMASI VE İSRAFIN ÖNLENMESİ PROGRAMI'
"Gayrisafi milli harcanabilir gelirin tüketilmeyen kısmı olan yurtiçi tasarruflar, yatırımların finansmanı açısından büyük önem taşımaktadır. Uluslararası veriler açık ekonomi koşullarında dahi gelişmekte olan ülkeler açısından yurtiçi tasarruflarla yatırım arasında pozitif ilişkiye işaret etmektedir.
Türkiye’nin orta-uzun dönem kalkınma hedeflerini yakalaması açısından istikrarlı ve yüksek bir büyüme sağlanması önem taşımaktadır. Büyümenin sağlıklı bir yapıda sürdürülmesi için yatırımlarda da istikrar sağlanması gerekmektedir. Türkiye’nin yurtiçi tasarruf oranlarının yüzde 15’in altındaki mevcut düzeyi, benzer gelir grubundaki ülkelere ve hızlı büyüyen ülkelere göre daha düşük seviyededir. Türkiye ekonomisi yakın geçmişte dış finansmana erişimde sorun yaşamamış olsa da yatırımların ve büyümenin istikrarlı bir biçimde sürdürülmesi için tasarrufların artırılmasına yönelik önlemler alınması önem taşımaktadır.
Mevcut kaynakların etkinlikten uzak kullanımı anlamına gelen israf ekonomideki tasarrufları azaltmakta ve doğal kaynaklar üzerindeki baskıyı artırmaktadır.
Bu program çerçevesinde, yüksek ve istikrarlı bir büyüme dinamiği sağlamak üzere, en güvenilir ve kalıcı finansman kaynağı olan yurtiçi tasarrufların artırılması, artan yurtiçi tasarrufların üretken yatırımlara yönlendirilmesi ve israfın azaltılması amaçlanmaktadır.
Program Hedefi
Yurtiçi tasarruf oranının dönem sonunda yüzde 19’a yükseltilmesi.
3- 'İSTANBUL ULUSLARARASI FİNANS MERKEZİ PROGRAMI'
"Ekonomik büyümenin desteklenmesi ve katma değeri yüksek olan finans sektörünün geliştirilmesi amacıyla İstanbul Uluslararası Finans Merkezi (İFM) çalışmalarına 2009 yılında başlanmıştır. Kaynakların etkin bir şekilde toplanmasını ve dağıtılmasını sağlayan, küresel piyasalarla entegre ve uluslararası alanda hizmet ihraç edebilen bir finans sektörünün oluşmasına katkı sağlanması açısından İFM çalışmalarının kararlılıkla sürdürülmesi önem arz etmektedir. Bu doğrultuda, İstanbul’un uluslararası alanda rekabet gücüne sahip bir finans merkezine dönüşebilmesi için reel sektörün ihtiyaçlarını karşılayacak, her türlü finansal aracın ihraç edilebildiği, güçlü bir fiziksel, beşeri ve teknolojik altyapıya sahip, etkin bir biçimde denetlenen şeffaf bir piyasa yapısının tesis edilmesi amaçlanmaktadır.
2 Ekim 2009 tarihli Resmi Gazetede İFM Stratejisi ve Eylem Planı yayımlanmış olup 2010/11 sayılı İstanbul Uluslararası Finans Merkezinin İdari Yapılanması konulu Başbakanlık Genelgesinde üç yılın sonunda yenilenmesi öngörülmüştür. Bu çerçevede İFM Öncelikli Dönüşüm Programı Eylem Planı oluşturulmuştur.
Program Hedefleri
- İstanbul’un dünyada ilk 25 küresel finans merkezi içerisinde yer alması.
- Türkiye’nin finansal gelişmişlik açısından ilk 30 ülke içerisinde yer alması.
- Finansal hizmetler sektörünün GSYH içindeki payının yüzde 6’ya yükselmesi.
4- 'KAMU HARCAMALARININ RASYONELLEŞTİRİLMESİ PROGRAMI'
"Sosyal refahın artırılması ve adaletli paylaşımın sağlanması ile istikrarlı büyüme sürecinin tesisinde önemli bir politika aracı olan kamu kaynaklarının etkin kullanımı, sağlıklı işleyen bir kamu mali yapısının da en önemli unsurlarından biridir. Kamu harcamalarının etkinliğinin ölçülmesi ve bu kapsamda, bir kamu harcamasından beklenen faydanın ve aynı harcamanın genel ekonomi üzerindeki etkisinin doğru ve zamanında tespiti ve analizi önem arz etmektedir.
Bu program çerçevesinde, mevcut harcama programları gözden geçirilerek verimsiz harcamaların tasfiye edilmesi, bu yolla oluşturulacak mali alanın öncelikli harcama alanlarına tahsis edilmesi ve kamu faiz dışı harcama büyüklüğünün belirli bir seviyede tutulması amaçlanmaktadır.
Program Hedefleri
- Kamu kesimi borçlanma gereğinin GSYH’ya oranının Plan dönemi sonunda en fazla yüzde 0,5 olması.
- Harcamaların yerindeliği ve kalitesinin artırılması.
5- 'KAMU GELİRLERİNİN KALİTESİNİN ARTIRILMASI PROGRAMI'
"Etkin bir kamu mali sistemi için kamu gelirlerinin sağlıklı ve sürekli kaynaklardan çağdaş yöntemlerle toplanması son derece önemlidir. Bu süreçte, sadece mali kaygıların değil, ekonomik ve sosyal amaçların da dikkate alınması modern kamu mali yönetiminin bir gereği haline gelmiştir.
Gelir mevzuatının oluşturulmasından, gelirlerin toplanmasına ve kamuoyunun bilgilendirilmesine kadar olan tüm sürecin kalitesinin artırılması büyük önem arz etmektedir.
Program kapsamında kamu mali sisteminin ihtiyaç duyduğu gelirlerin sağlıklı ve sürekli kaynaklara dayandırılmasının yanında, gelirlerin etkili ve ekonomik bir şekilde toplanması, vergide adaletin sağlanması, gelir dağılımının iyileştirilmesi, tasarrufların artırılmasına katkı sağlanması ve yerel yönetimlerin mali yönden merkezi yönetime bağımlılığının azaltılması amaçlanmaktadır.
Bu Program kapsamında, sosyal güvenlik prim tahsilatlarının artırılması ve kayıt dışılıkla mücadele gibi ele alınabilecek birçok önemli konu olmakla birlikte, diğer Öncelikli Dönüşüm Programlarının kapsamı da gözetilerek odaklanılacak alanlar aşağıdaki bileşenlerle sınırlandırılmıştır.
Program Hedefleri
- Vergilemede hizmet sunumu kalitesinin artırılması.
- Kamu gelirlerinin sağlıklı ve sürekli kaynaklardan elde edilmesi.
-Belediye ve il özel idarelerinin sermaye gelirleri hariç öz gelirlerinin Plan dönemi sonunda GSYH’ya oran olarak yüzde 1,7’ye çıkarılması.
6- 'İŞ VE YATIRIM ORTAMININ GELİŞTİRİLMESİ PROGRAMI'
"İş ve yatırım ortamına ilişkin sorunlardan bürokratik süreçler, hukuki süreçler ve yatırım yeriyle ilgili olanlar öne çıkmaktadır. Bu sorunların daha etkin bir koordinasyonla çözülmesinin, yatırıma ilişkin belirsizlikleri azaltarak gerek yerli gerek doğrudan yabancı yatırımları kolaylaştıracağı düşünülmektedir.
Bu programda, iş ve yatırım ortamının öncelikli sorunlarına odaklanılarak, yatırımcının karşılaştığı belirsizliklerin giderilmesi ve sorunların hızla çözülmesi, bunun için mevcut mekanizmaların iyileştirilerek yatırımların artırılması amaçlanmaktadır.
Programın Hedefi
- Özel sektör yatırımlarının GSYH’ya oranının 2018 yılı sonunda yüzde 19,3’e çıkarılması.
- Plan dönemi boyunca (gayrimenkul hariç) kümülatif uluslararası doğrudan yatırım tutarının 92,8 milyar dolara ulaşması.
- İş Yapma Kolaylığı Endeksi sıralamasında ilk 40 ülke arasına girilmesi.
- Süreçlerin iyileştirilmesi suretiyle yatırım yeri tahsis miktarının artırılması.
7- 'İSTATİSTİKİ BİLGİ ALTYAPISININ GELİŞTİRİLMESİ PROGRAMI'
"Günümüzde, toplumların sosyal, ekonomik ve kültürel anlamda mevcut durumlarını görebilmesi, gerçekleşen olaylar hakkında doğru kararlar verebilmesi ve geleceğe ilişkin sağlıklı planlar yapabilmesinde doğru, güvenilir ve zamanlı olarak üretilen istatistiki verilerin önemi büyüktür. Ayrıca, kamuoyuna sağlanan bilgi aynı zamanda toplumlar için de stratejik bir kaynak olarak değerlendirilmektedir. Özellikle doğru ve çabuk karar almada gerekli bilgiyi sağlayabilmek, bilgi çağının gereği olan yenileşmeye ve gelişmeye açık olmak, güçlü bir istatistik ve bilgi sistemi altyapısını oluşturmak, ülkemizin bugünü ve geleceği için önem arz etmektedir. Bu yüzden, başta TÜİK olmak üzere, istatistikî bilgi üretiminde rol alan tüm kuruluşların istatistik bilgi altyapısının iyileştirilmesi, istatistik süreçlerinin planlanması, yürütülmesi ve izlenmesi önem arz etmektedir.
Paylaşımcı, işbirliğine dayalı ve planlı bir istatistik üretim süreci ile bilimsel metotlarla elde edilmiş güvenilir istatistiklerin kalitesinin ve sayısının artırılması, ulusal ve uluslararası ihtiyaçlar doğrultusunda üretilmesi gereken istatistik yelpazesinin genişletmesini de beraberinde getirecektir. Bu açıdan değerlendirildiğinde, idari kayıtların sağlıklı bir şekilde tutulması, mevcut istatistiki verilerin detaylandırılması ve istatistik üretiminin önceliklendirilmesi büyük önem arz etmektedir.
Program Hedefi
- Bilgi/veri ihtiyacını karşılayan istatistik portalı.
- Uluslararası standartlarda üretilmiş istatistik sayısının artırılması.
- Bölge bazında istatistik üretilmesi.
- Entegrasyonu sağlanmış sürdürülebilir istatistik sisteminin kurulması.
- Kayıt sistemlerinden üretilen istatistikler.